Allah’ım nasıl bir virüs bu? Ne cenazelerimize katılıp sevdiklerimize son görevimizi yapabiliyoruz ne de hastalarımızı ziyarete gidip şifalar dileyebiliyoruz.
Uzaya gidebilen insanoğlu, küçücük bir çipin içine dünyayı sığdıran insanoğlu, koyun klonlayan ve neredeyse insan klonlamayı planlayan insanoğlu bu virüs karşısında öyle çaresiz kaldı ki bunu anlamakta güçlük çekiyoruz.
İnsanoğlu virüs karşısında çaresizlik içinde kıvranıp duruyor. Bilim insanları çaresiz kaldı ya da bilemediğimiz bir sebepten çaresizmiş gibi davranıyorlar. Bilim insanlarının “işi yokuşa sürdüğü” iddia ediliyor. Biz bilemiyoruz günahları boyunlarına ama görünene göre ellerinden bir şey gelmiyor.
Aşı üretilmeden dünyanın virüsten kurtulabilme ihtimali de görünmüyor. Aşı ne zaman üretilir, ne kadar insan üretilen aşıya ulaşabilir, aşının fiyatı ne kadar olur bilinmiyor diğer yandan aşıdan nasıl bir sonuç alınır o da dahil hepsi birer muamma.
Bazı sektörler çok büyük fırsatçılık yapıp köşeyi döndüler. Maalesef devlet tedbir almaya çalışsa da bu fırsatçıların tamamına engel olamadı. Bazı sektörler ise işini düzgün yapıp durumu fırsata çevirdiler. Bazı sektörleri ise virüs perişan etti bu sektör mensupları çaresizlik içinde kıvranıp duruyor.
Birinci dalga virüste tedbir olsun diye sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı. Bu sayede virüs ikinci dalgaya göre daha iyi kontrol altında tutulmuş ve yayılması kısmen de olsa önlenmişti.
Ama hayat devam ediyor. Devletin sağladığı imkânlar yetersiz kaldı, insanlar ekmeklerini kazanmak zorundalar. Dolayısıyla mecburen işe gidip geliyorlar. Bu gidiş gelişlerde kullanılan ulaşım araçlarında ve iş ortamında ne kadar tedbir alınsa da vaka patlaması yaşanıyor.
Hele ki devlet zamanında yeterli derecede sağlık yatırımları yapmış da Avrupa’nın yaşadığı çaresizliği yaşamıyoruz. Görüyoruz ki Avrupa devletleri bize göre çok daha zor durumdalar ve daha da çaresizler. Araçlarda ve hastane koridorlarında insan tedavi ediyorlar.
Virüs için çeşitli iddialar yapılmakta “Yeni nesil bir insan tipi yaratılmaya çalışılıyor. İnsanlar yönlendirilecek, insanlar kontrol altına alınacak.” diye söylentiler ortalık da dolaşıyor.
Bu böyle midir? Böyle olursa ne gibi zararları olur bunu zaman gösterecek ama öyle olmasa bile artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacak.
Çünkü biz doğuluyuz. Doğulu insanlar Müslümanı da Hristiyanı da Yahudisi de sıcak kanlıdır ve bir araya geldiklerinde samimiyetle birbirine sarılır. Görünen o ki artık kimse kimseye eskisi gibi sarılamayacak. Belki evlat anne babaya belki de anne baba evladına sarılırken çekinecek.