Eskiler demiş ki; “Denizler kendisinden alınanı bir gün geri alır.” Bunu Gölcük depreminde müşahede etmiştik. Samsun’da yöneticilerimiz yıllardır denizi doldurup alan kazanıyorlar.
Görünüşte güzel de oluyor. Doğu Park, Batı Park ve Golf sahasının alanı gibi alanlar dolgu sayesinde kazanıldı. Oralarda olmasa maalesef sahilde insanların faydalanabileceği yeşil alan kalmadı.
Ve fakat biz buraları doldurup arsa kazanıyoruz ama bunun sakıncası var mı? Şayet var ise bunun sakıncalarını göz önünde bulunduruyor muyuz? Bu deniz dolgularının doğanın dengesine zararı oluyor mu, bir bilgimiz var mı?
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Sayın Hüseyin Talak, Kurupelit Yat Limanı için Ortadoğu Teknik Üniversitesindeki bilim insanlarının bir rapor hazırladığını söylemiş ve bu rapora göre “Sahil yok olacak.” diye uyarı yapmış.
Bizlerde bazen yerel basına şöyle haberlere rastlıyoruz “Terme’de deniz kumsalı ve ağaçları yuttu.” Ve “Taflan’da deniz sahili yutuyor.” diye.
Bu dolguların sahilin yok oluşuna etkisinin olup olmadığını konuyu çalışmış işin uzmanı mühendis Murat Şenel Beye sorduk; Sayın Şenel, “Dolgular denizde küçük bir nokta, taşkına sebebiyet vermez fakat Karadeniz’in farklı bir özelliği var. O da bir dolgu yaptığınızda dolgunun hemen batı tarafı malzeme ve kum tutarken doğu tarafı oyulmaya mazur kalır. Bu konuda tecrübe edilmiş çalışmalar var.” dedi.
Bazen bazı önemli durumlar için denize dolgu yapılsa bile her önüne gelen yeri doldurup dengeyi de bozmamalı diye düşünüyoruz.
Şimdi Azot Sanayinin orada büyük bir dolgu yapıp ovaya zararı olabilecek kirli bir tesis kurulacakmış. Yine daha önce yat limanı diye yapılan ama iş görmeyen Kurupelit Marinası da doldurulup marinanın daha da dışa çıkması söz konusu olacakmış.
Sayın Şenel’e göre yat limanının dolgusu ve marina çalışması Yeşilyurt AVM bölgesinde sahilin oyulma riskini doğuracakmış. Biz bu işin uzmanı değiliz fakat işin uzmanlarının dikkate alınmamasını doğru bulmuyoruz. Sayın Talak ve Sayın Şenel aynı tehlikeye dikkat çektiğine göre haklı olabilirler.
Sayın Talak ve Sayın Şenel Kurupelit Yat Limanının biraz çalışılarak temizlenip kullanılır hale getirilebileceğinden bahsediyorlar ve ikisi de “Dolguya gerek yok.” diyor.
Meseleye bir de şöyle bakalım. Kurupelit Yat Limanına bakan bir daireyi manzarasından dolayı aldınız ve marina gitti. Bu durumda olan insanlar var mı? Hem de çok, bu durum burada yaşayan insanlara haksızlık değil mi?
Yapılaşmaların olduğu yerlerde böyle köklü imar değişiklikleri insanları hem geriyor hem de mağdur ediyor. Bir iş yaparken önünü arkasını iyi düşünmek ve iyi hesap etmek gerekir.
Adnan ÖZ