Türk siyasi tarihinde bizim gördüğümüz en nazik, en mütevazı, en samimi ve en dürüst insanı, Rahmetli Erbakan Hocamın yakın çalışma arkadaşı, Saadet Partisi ve Fazilet Partisi eski Genel Başkanı Mehmet Recai Kutan Abimiz Rahmeti Rahmana kavuştu.
Recai Kutan Abimiz 1998 de Refah Partisinin kapatılması sonrası, daha önce tedbir olsun diye kurulan ve Genel Başkanlığını İsmail Alptekin Beyin yaptığı Fazilet Partisinde kurucular kurulu kararı ile Genel Başkanlık görevine getirildi.
Fazilet Partisinin kapatılması sonrası 2001’de kurulan Saadet Partisinin Genel Başkanlık görevini de Erbakan Hocamızın işaretiyle yine Recai Kutan Abimiz üstlendi.
Recai Kutan Abimizi 2000’li yılların başında Saadet Partisi Genel Başkanı iken Samsun’a yaptığı ve 3 gün süren ziyaret esnasında yakından tanıma imkanı bulmuştum.
Kutan Abimizin 3 gün boyunca bütün programlarında yanındaydım. Enerjisine ve çalışma azmine hayran kalmıştık. Biz onun yarı yaşında bile değildik fakat biz çalışmalarda yorulduğumuz halde o yorulmamıştı. Recai Abiye “Allah güç, kuvvet veriyor herhalde!” diye arkadaşlarla konuşmuştuk.
Recai Kutan Abi ülkemize bakan olarak da hizmet etmiş bir dönem Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yapmıştı. Ayrıca Türkiye’nin en önemli ve en büyük projelerinden birisi olan GAP’ın mimarlarından olup en önemli aktörü de Recai Kutan Abidir.
Türkiye’nin en genç bölge müdürü olarak DSİ 10. Bölge Müdürlüğüne atandığında henüz 27 yaşındaymış. Ömrü millete hizmet etmek için gayretle geçen Recai Kutan Abimiz herkes ve her kesim tarafından sevilen, sayılan ender insanlardan ve ender siyasilerden birisiydi.
Saadet Partisi Genel Başkanlığı döneminde bazı konularda dava arkadaşları tarafından haksızlığa uğrasa da davasına hiç küsmemiş, ömrünün sonuna kadar inandığı değerler uğrunda kafa yormuştur.
Genel Başkan olarak Recai Kutan Abi ile çalışmaktan aldığım zevki hiçbir genel başkan döneminde almadığımı belirtmezsem olmaz.
Recai Kutan Abimiz bambaşka ve emsali olmayan samimi bir dava adamıydı. “Dikleşmeden dik duran Genel Başkan Recai Kutan.” diye anılırdı ve şuan sağ siyasi arenadaki herkesin ağabeyi durumundaydı.
Ve fakat Recai Kutan Abimizin örnek alınacak bir insan olmasına rağmen, onu örnek alması gerekenlerin bunu dikkate almaması onunla ilgili bir durum değil siyasi savruluşun sonucudur.
Bizim Recai Kutan Abimizde hakkımız yoktur fakat şayet var ise helali hoş olsun. Bir fırsat bulup ziyaretine gidip helallik alamadığım için duyduğum üzüntüyü tarif edemem. Allah C.C. rahmet eylesin, mekanını cennet olsun.
Adnan ÖZ