Genel bir söylem vardır “Bankamatik Memuru” diye. Bunlar kamuda istihdam edilen ama işe gitmeden devletten maaş alan memur ve işçi kesimidir. Bu durumdaki kişilere herkes karşıdır ve tepki gösterir. Tabii ki bu durumdan nemalananlar hariç.
Bir de bankamatik bürokratları vardır. Onlar ise işe gider ama bir iş yapamadan maaş alırlar. Bu grup önceki gruba göre masumdur çünkü çalışmadan maaş almak onların isteği değil siyasetin ve devletin geldiği durumun bir sonucudur.
Türkiye’de merkeze alınan valilerin, bürokratların ve genel müdürlüklerde boşa düşen bürokratların sayısını bilemiyoruz. Bir vali merkeze alındıktan sonra bir işe yarar mı onu da bilemiyoruz. Uzman olarak görevlendirilip değerlendirildiğini söyleyenler olsa da kesin bir bilgiye ulaşamadık.
Samsun’da tahminlere göre müdür seviyesinde 300 civarında boşa düşmüş bürokrat varmış. Bu insanlar iş yapmak istiyor fakat değişen bölge müdürü, başhekim, il müdürü ya da belediye başkanı sebebiyle üretime katkı veremiyorlar.
Aynı partinin iktidarı devam ederken bakan, müsteşar ya da genel müdür değişikliği ile yetişmiş insanları boşa düşürmek ne kadar doğru bir uygulama? Bize göre yanlış fakat biz bunu sizlerin taktirine bırakıyoruz.
Hadi belediyelerde başka partinin kazanması durumunda kadro değişimine gidilse, her belediye başkanının kendi yönetimini oluşturma hakkına saygımızdan bu durumu anlamaya çalışabiliriz fakat aynı partiden olan belediye başkanlarının değişiminde bile kadro kıyımı yapılıyor.
Yerel yönetimlerde iktidar partisi böyle de muhalefet farklı mı? Hayır maalesef onlarda aynı yolda yürüyor. Bize göre bu bir yetişmiş insan kıyımıdır ve aynı kıyımı her zihniyet yapıyor.
Bir müdür, bir bürokrat kolay yetişmiyor. Yetişmiş insanı harcamak sanırım bizlere has bir yöntem. Oysa bürokratik kadrolar siyasi olmamalı, devleti ve devletin devamlılığını temsil etmeli.
Ve fakat bazı bürokratlarda siyasetçi gibi çalışınca ve meseleye ideolojik bakınca bu sonuç kaçınılmaz olmuş ama böyle bürokrat çok az. Bir söz de siyasetçi gibi davranan bürokratlara söyleyelim. Bir insan bürokrat olmayı düşünüyor ise devlete ve dolayısı ile millete hizmet etmesi gerektiğini bilmeli ve her gelen üstüyle maksimum verim ile çalışmayı göze almalıdır.
Yetişmiş kadroların boşa düşürülmesi doğru bir yol değil, bu metot doğu bir metot değil…
Merkezdeki bürokratlar için de, illerdeki bürokratlar için de mutlaka bir çözüm üretilmeli. Kimse bir fayda üretmeden devletten istese bile maaş alamamalı.
Vatanına milletine hizmet etme ideali ile yetişmiş fakat herhangi bir üstü ile çalışmanın dışında hiçbir ‘suçu!’ olmayan insanları helalinden ekmek parası kazanma duygusundan mahrum bırakmak en basit ifade ile zalimliktir. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok.
Fayda üretmek isteyen herkes bu imkana sahip olmalı. Bir bürokratın hem yetişme aşamasında hem de istihdamında devlete maliyeti göz önüne alındığında yapılan akıl tutulmasıdır. Bu durum insan ve kaynak israfıdır. İnancımıza göre her şeyin israfı haramdır.
Sayın Cumhurbaşkanım bu duruma bir çözüm bulmanızı bekliyoruz. Zorunlu emeklilik yaşını üç beş yıl öne çekerek çalışmak isteyen ve boşa düşmüş bürokratlara çalışma alanı açılabilir. Bizim aklımız bu kadarına yetiyor. Devlet aklı mutlaka daha iyisini yapar.
Adnan ÖZ